Yıllar önceydi yabanıların Bekirin oğlu Ekrem ve ben tarlada kalan karpuzları satmak için görevlendirildik.Satışlar çok iyi gidiyordu.Kahvenin önünde gelecek müşterilerimizi beklediğimiz bir sırada yaşlı bir adam geldi büyük bir karpuz aldıve büyük kavak ağacına yakın olan evini tarif etti.o yaşlardaTarife uygun bir ev bulduk büyük bir kavak ağacı da vardı ve oraya karpuzu teslim ettik.Çocuk yaşta görevimizi tam anlamıyla yapmanın mutluluguyla tekrar karpuz satışlarımıza kaldıgımız yerden devam ediyorduk ki o yaşlı adamla karşılaştık adam bize eve karpuzu götürmediniz mi diye sordu götürdügümüzü söledik evde karpuz falan yok deyince kavak ağacıyla yapılan ev adresinin yanlış oldugunu anladık ve hemen karpuzu götürdügümüz eve dogru yola çıktık ve bir baktıkki karpuzu yiyorlar karpuz yanlış adresde yeniliyordu Degirmenci İhsan amca bizi karşısında görünce karpuzu yiyoruz yegenim deyip bizide yemege davet ettiler.Tabi çocukluk işte illada o karpuz yaşlı adama götürülmesi icab ediyormuş gibi neden karpuzu hemen yediklerini sorduk ve evlerinde salonda duran karpuzu kaptıgımız gibi yaşlı adama götürmeye kalktık tabi tam karpuzumuzu kaçırırken ihsan amca sofradan kalktıgı gibi peşimize koşmaya başladı.biz karpuz elimizde kaçıyoz o kovalayı derken koca karpuzla daha fazla devam etmemiz mümkün olmadugından yakalandık ihsan amca karpuzun parasını yedikleri karpuzun parasını bize vermek istesek de kabul etmedik çünkü o karpuz artık bizim karpuz deildi :):):)