Oruç la İlk Tanışma
Ramazan ayi anilarinizla beni yalniz birakmayin, lütfen. Her ramazan ayinda oldugu gibi yine aklima orucla tanistigim oramazan geldi.Tam olarak kac yasinda oldugumu bilmiyorum ama okula gidiyordum. O zamanlar sanirim cogu cocuklar gibi benim de en büyük istegim sahura kalkmakti.Annem her defasinda beni kaldirmayi unutttugunu söylerdi. Bende her defasinda yine de tembih ederdim, beni uyandirsin diye. O da her defasinda yarin mutlaka kaldiracagim derdi. Sahura kalkmak demek esittir oruc tutmakti. Kalkmayan oruc tutamazdi.Oruc tutmaksa büyük bir kahramanlikti. Ben de oruc tutacaktim. Tam gün oruc tutmayi basaramayacagim icin olmali ki annem buna bir cözüm buldu.Artik bundan böyle sahura ben de kalkacak, ögle okuldan dönünce yemek yiyecektim. Böylece yarim gün oruc tutmus olacaktim. Bir daha iftara kadar da hic bir sey yememeyi basarirsam, yarim arti yarimbir günlük orucumu tamamlamis olacaktim. Bu fikir cok hoşuma gitmişti. Ben de oruc tutuyordum artik, üstelik tam gün.O annemin telasi neydi öyle sabaha karsi…. ( kulaklari cinlasin simdi) Ocagi yakmis, sac kurulu; üstünde ne pisirdigini hatirlamiyorum. Sonra en heyecanli bölümü de bizim simdi babamin kestigi ve biz cocuklarin dedemin izni olmadan dibinden bile alamadigimiz armut agacinin üstünde hocalarin Mustafa amcanin ya da diger ezan okuyanlarin ezan sesini beklemekti… Iyi ramazanlar… G.AKBULUT |