Teravih Namazı ……
Dedemim bir ansını paylaşmak istiyorum.
Guşgalü Ahmetin oğlu Giyasettin Kaya anlatıyor:
Yıl 1955 ile 1965 arasi Ramazan ayi. Tam olarak senesini hatirlamiyorum. Henüz yeni evli ve köyün gencleri arasinda yer aliyorum. Ramazan ayi olduğundan akşamlari iftardan sonra
Teravih namazına köyün camisine gidiyorum. Aşağı yukarı her akşam camiye yalnız gitmemek için yoldan geçenleri bekliyorum. Hani eklemesemde bi kulağim yolda. Birilerini gördügüm vakit onlara katılıp camiye beraber gidiyoruz. Beklememin nedenide, bizim evin hemen Mezarlığın yaninda olması
ve oradan yalnız geçmekten çekindiğimden kaynaklaniyordu. O zamanlar köyde elektrik felan yoktu.
Teravih namazina karanlikta gidiyorduk. Tabi her akşam birilerine denk gelmek mümkün olmuyordu.
Tek çare besmele çekip poymak oluyordu (poymak= koşmak, kaçmak). Bi akşam işten yetiştiremdiğim
için yine Teravih namazına yalniz gitmeye mecbur kalmıştım. Mezarlığın başına geldiğimde besmele cekip son sürat koşmaya başladim. Birden karşima iki kişinin çıktığını fark ettim. Fark etmemle onlara toslamam bir oldu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Utancımdan devam koşdum.
Deselerki: La Giyasettin, ne goşin gece yarısı, işte buna makbul bi cevabim yoktu. Neyse..
Hiç bozuntuya vermden camiye varmıştım. Aradan bi kac dakika sonra caminin girişinde telaşa koptuğnu fark ettim. Usulca arkaya doğru ilerledim. Bi baktim Hatiplardan Isen dayi ve
Sarı Mehemt bembeyaz kesilmiş soluk soluğa duruyorlardı. Başlarinda kimleri su veriyor kimileride olan bitenleri anlamaya çalışıyordu. Oradan birisi: La, noldu la. Ne bu haliz?. Isen dayi ve Sarı Mehemt soluk almaya çalışarak: Hu…hu..Hu…bize….bize Cin çarpti. Mezarlığın yanından geçiken arkamıza çarptı gitti. Cemaaten başka biri:La ikizedemi çarptı?.
Ikisi ayni anda:Vallahda çarptı billah çarptı…. . Yine bişey söyleyemedim. O akşam biraz gürültülüde olsa Teravih namazı hayirlisiyla kildik. Bu olaydan sonra köyden bi kaç kişinin
zaman zaman Mezarlıkta nöbet tuttuklarina bile şahit oldum. O günden sonra herhalde mezarlığın
yanindan en cesaretli ben geçerdim……
Geçmiş büyüklerimizin ruhlarina el fatiha. Hakkınız helal edin.
Berlinden kucak dolusu selamlar.
Bu vaka ta Hindistanda bile anlatılıyor.
Martaladan hoşaflarin Mahmutun Torunu
Fatih Topal